Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, "Şimdi Demokratik Sol Parti, Mecliste ve iktidar kanadının yanındadır. Bundan sonra da bu gücümüzle yerel seçim çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz." dedi.

Aksakal, partisinin İstanbul İl Başkanlığının Kağıthane Belediyesi Sadabat Hizmet Salonu'nda gerçekleştirdiği 12. Olağan Kongresi'ne katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda konuşan Aksakal, Cumhuriyet'in kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, partilerinin kurucusu merhum Başbakan Bülent Ecevit ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş için saygı duruşunda bulunduklarını söyledi.

Uzun ve meşakkatli sürecin sonucunda bir arada olduklarını belirten Aksakal, 2004 yılında görevini devrettiğinde Ecevit'in kendilerine söylediği "Önce Meclise girdik. Sonra solun birinci partisi olduk ve sonra Türkiye'nin birinci partisi olduk. Üç kez koalisyon hükümetlerinde yer aldık. Ancak Demokratik Sol Partiyi tek başına iktidara getiremedik. Bunun birçok sebebi var. Ama bugünlere gelebilmek için köy köy, mahalle mahalle, kapı kapı dolaştık, sizler de köylünün ayağına, işçinin ayağına giderek yeniden iktidara geleceksiniz. Buna yürekten inanıyorum. Biz sana mecburuz DSP, Türkiye sana mecbur DSP." sözlerini aktararak "O günden bugüne Ecevit'in hayalini kendi idealiyle ve hayaliyle birleştiren onu her zaman canlı tutan sizlerdiniz. İşte bugün burada bunun tezahürünü görüyoruz. Sizlere bu dirayetinizden, bu inanç ve kararlılığınızdan dolayı bir kez daha şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.

DSP'nin seçimlerdeki duruşu ve ilkelerinden bahseden Aksakal, "2023 seçimlerinde, ABD'nin işaret ettiği değil, kendi doğrularımız istikametinde emperyalizme karşı duruşunu açıktan ortaya koyan bir ittifakın içerisinde bulunmayı tercih ettik. Hayalleri yıkılanlar olduysa da demokratik solcuların umutları yeniden yeşerdi. Geleceğe dair hayalleri bir anlam kazandı. Bir düsturumuz var, 'siyaset Ankara'da yapılır, siyaset Mecliste yapılır, siyaset iktidarda yapılır' diye. Biz bu formülü hayata geçirdik. Şimdi Demokratik Sol Parti, Mecliste ve iktidar kanadının yanındadır. Bundan sonra da bu gücümüzle yerel seçim çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

31  Mart 2024'teki yerel seçimlere doğru partililere psikolojik baskılar uygulanacağını ifade eden Aksakal, şunları kaydetti:

"Demokratik Sol Parti öncelikle 2019 seçimleri çıtasını koruma duygusuyla seçimlere katılacaksa, 7 belediyesi ve bunun yanında birkaç noktamız var, bunlar bizim kırmızıçizgimiz, bunlar hiçbir tartışmaya fırsat vermeden adaylarımızın olacağı yerler. Ve 2024 seçimlerinden öngördüğümüz o başarı seviyesini yakalamak olacak. Alınacak sonuçlarla önümüzdeki dönemin iktidar yapısı da ana muhalefet yapısı da bu ittifakı oluşturan partilerin içinden çıkacak, bunu artık gördük. Bu durumda 1 Nisan 2024'ten itibaren ilk hedefimiz 2028 milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimleri olacaktır."

Türkiye'nin dünya konjonktüründe çok önemli ve sıkıntılı bir lokasyonda yer aldığına dikkati çeken Aksakal, Gazze'de yaşananlara ilişkin de "Gazze'de yaşananlar sıradan bir işgal, sıradan bir soykırım girişimi olayı değildir. Amerika Birleşik Devletleri'nin bu bölgede ortaya koyduğu düşüncesinin son noktasını gerçekleştirme girişimleridir. Yine bu bölgenin sahibi ve koruyucusu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir." dedi.

DSP Genel Başkanının konuşmasının ardından kürsüye gelen DSP İstanbul İl Başkanı Çidem Mercan şunları dile getirdi. 

Mercan " 

Bülent Ecevit’in güzel bir sözü ile başlamak isterim.

 "Mücadelenin güçlüklerini göze alamayanlarla yollarımız ayrıldı." Demokratik sol söylemi bir partiyle hayata döndürmek isterken sarf ettiği bir cümleydi. Partimiz, darbe sonrası yasaklı olan Bülent Ecevit'in yerine eşi Rahşan Ecevit tarafından 14 Kasım 1985'te kuruldu

29 Aralık 1986 tarihinde, SODEP-HP birleşmesinden sonra partiden kopan milletvekillerinin kurduğu 'hülle partisi' Halk Partisi kendini feshederek DSP'ye katıldı. Böylece DSP, 25 milletvekiliyle TBMM'ye girmiş oldu.

6 Eylül 1987'de eski siyasetçilerin önündeki siyaset yasağı kalkınca DSP'nin başına Bülent Ecevit geçti. Bülent Ecevit'in liderliğinde girilen 29 Kasım 1987 seçimlerinde parti %8.53'lük bir sonuç aldı fakat TBMM dışında kaldı.

7 Mart 1988'de Necdet Karababa Genel başkan oldu. 15 Ocak 1989'da Bülent Ecevit partililer tarafından liderliğe yeniden getirildi. Bu dönemin ardından 1989 yerel seçimlerinde DSP % 9,09 oy aldı, 1991 genel seçimlerinde ise %10.75 oy alarak TBMM'ye 7 milletvekiliyle girdi. Ecevit de Zonguldak milletvekili olarak yeniden Meclis'e girdi.

DSP’nin oyları 1995 erken genel seçimlerinde % 14.64’e, milletvekili sayısı 76’ya yükseldi ve Demokratik Sol Parti solun en büyük partisi konumuna geldi. 6 Mart 1996'da Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi, Demokratik Sol Parti'nin dışarıdan desteğiyle ANAYOL Hükümeti kuruldu.

28 Şubat süreci ile birlikte; Demokratik Sol Parti, Anavatan Partisi ve Demokrat Türkiye Partisi ile 30 Haziran 1997'de Mesut Yılmaz'ın başbakanlığında kurulan ANASOL-D Hükümeti'nde yer aldı. Bülent Ecevit de 18 yıllık aradan sonra başbakan yardımcısı olarak yeniden hükûmete girdi. 25 Kasım 1998'de Mesut Yılmaz için verilen gensoru önergesi TBMM'de kabul edildi ve Yılmaz başbakanlıktan istifa etti.

Ecevit, DSP Genel Başkanı iken 1999-2002 arasında başbakanlık yapmıştır. 11 Ocak 1999'da ülkeyi seçime götürmek için, diğer partilerin de üzerinde anlaşması üzerine Demokratik Sol Parti tarafından bir azınlık hükûmeti kuruldu. Bülent Ecevit yaklaşık 20 yıl aradan sonra, dördüncü kez başbakanlık koltuğuna oturdu. 18 Nisan 1999 Seçimlerinde DSP oylarını yüzde 14.65'ten yüzde 22,19'a çıkardı ve birinci parti oldu. DSP, ANAP ve MHP ile birlikte 57. Türkiye Hükûmeti kurdu.

DSP, üçüncü kez hükûmette yer alırken, Bülent Ecevit de siyasi yaşamında beşinci kez Başbakanlık görevini üstlenmiş oldu. 29 Nisan 2001'de yapılan DSP 5. Olağan Büyük Kurultayında Bülent Ecevit 963 oyla yeniden genel başkan seçildi. Ecevit, 4 Mayıs 2002 tarihinde aniden rahatsızlanarak Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi'ne kaldırıldı ve 26 saat süren gözetimin ardından taburcu edildi. Bir süre evinde dinlenen Bülent Ecevit, 17 Mayıs'ta yeniden hastanede tedavi altına alındı ve 11 gün burada kaldı. Bu süreçte, Ecevit'in ilerleyen yaşı ve rahatsızlığı nedeniyle genel başkanlığı ve başbakanlığı devam ettirmesine karşı çıkanlar parti içinde bir bölünmeye neden oldu.

Yaşanan süreçte, 8 Temmuz 2002'de 128 milletvekili bulunan DSP'nin sandalye sayısı iki hafta içinde yarı yarıya düşerek 64'e indi. Böylece, DSP Meclis'teki en çok milletvekili bulunan parti konumundan dördüncü parti durumuna geldi. DSP'de yaşanan istifalardan sonra 57. Hükümet TBMM'deki güvenoyu için gereken koltuk sayısının altına indi.[19] Koalisyon hükûmetinin geleceğinin tehlikeye girmesi üzerine, koalisyonun en büyük ortağı haline gelen MHP'nin lideri Devlet Bahçeli'nin erken seçim çağrısı ile TBMM, 31 Temmuz'da, seçime 1 buçuk yıl olmasına rağmen erken genel seçimin 3 Kasım 2002 tarihinde yapılmasını kararlaştırdı. Üçlü koalisyon hükûmeti sırasında yaşanan ekonomik krizin etkileri yeni yeni sarılmışken ve yapılan reformların olumlu sonuçları henüz hissedilmemişken gidilen erken seçim sonucunda DSP ve diğer koalisyon ortakları yüzde 1,22 oy ile seçim barajını geçemedi.

DSP, 12 yıl aradan sonra yeniden TBMM'de temsil edilmeye başlandı. DSP siyasi yelpazede merkez solda yer alan, parlamenter düzene ve anayasaya bağlı olan Ecevitçi demokratik sol bir partidir.

Sayın Genel Başkanım, divan kurulu üyelerimiz, Genel başkan yardımcılarımız, Parti meclis üyelerimiz,  il başkanlarımız, ilçe başkanlarım, yönetim kurulu üyelerimiz, vefakar cefakar üyelerimiz, değerli basın mensupları, değerli misafirlerimiz,

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bize gösterdiği yolda hiç sapmadan yürüyen, Ebedi genel Başkanımız Ecevit’in halkçılık temelinde demokratik ve sol ideolojisinden hiç taviz vermeden kararlı adımlarla yürüyen değerli arkadaşlarım,

Hepinizi sevgi ile kucaklıyorum ve buradan ebediye uğurladığımız tüm partilerimizi anıyorum. Nuri Altın’ı, Süleyman Sargın’ı, Ve annem Serpil Mercan’ı çok üzgünüm anne delege sayıları azaldı diye ilçe kongresinde delege yazamadığımız için çok üzgünüm. Kasım ayları duygularımızın karıştığı bir ay Atamızı, Ecevit’imizi ebediyete uğurladığımız ay, Diğer yandan ise 14 Kasım Partimizin kuruluş yıldönümü. Partimiz 38 yaşında hepimizin evladı gibi gördüğü Partimiz.

Bu gün oylarınızla seçeceğiniz yönetim ve disiplin kurullarında görev alacak değerli üyelerimiz bu günden başlayarak yarın ülkeyi yönetme görevi üstlenecek kadroların ana nüvesi olacaktır.

Görevde olduğumuz. Ay boyunca İstanbul’da örgütlü olduğumuz ilçe sayısı arttırma gayretinde olduk. Kongrelerimizi yaparak, örgütlerimizi diri tutma çabasında olduk. Partimizde gençlere önem vererek ilçe başkanlarımızı ve yönetimlerini yaş ve mesleklere göre harmanlayarak baştan kurmaya gayret ettik. Örgüt içi eğitimlerimiz ilçe bazında yaptık hatta pandemi döneminde online seminerler düzenledik.Toplantılarımızı atlamadan yapmak istedik, büyük fedakarlıklarla ayakta olan ilimiz ve ilçelerimiz yönetimlerine teşekkür ederim.

Birçoğunuzun fark ettiği gibi ülke ekonomik zorluklar içindedir. İstihdam sıkıntımız vardır, yurt sorunumuz vardır, ulaşım ve kira yükselişlerindeki acayip artış problemleri vardır. Savaş tüm şiddeti ile devam etmesi ise insanlık suçudur. Ve yaşamsal tehdittir. İstanbul’un nüfusu 15.907.951 olarak açıklanmıştır.  Bu pek çok Avrupa ülkesinden fazla bir nüfustur. İstanbul’da bir uçtan bir uca gitmek farklı gün ve saatlerde beş saati bile bulabilmektedir.

İnsanların beklentilerinin değişmesi yönetimsel bazı değişikliklerin olmasını gerektiriyor. Bazen küçücük bir değişiklik çok büyük yankılar yapabilir. İstanbul metropol demiştik; güvenlik sorunu, yapılaşma sorunu, ulaşım sorunu, Eğitim sorunu ve içinde barındırdığı okullaşma sorunu, sağlık, çevre sorunu, alt yapı sorunları her zaman olan ve dengesiz nüfus artışı olması halinde büyüyen ve yaşam kalitesini etkileyen sorunlardır

Sanatsal faaliyetlerin artması gerekmektedir, Ormanı ağaç olarak görüyoruz doğrudur ama Ormanlar içinde yaşayan canlılarla birlikte yaşam birliğidir bir bütündür. Evsizlik çok yakında büyüyecek. Evlerinden atılan insanların barınma sorunları vardır. Yaşlıların huzurevleri yetersizdir. Hele bir de bakım evine ihtiyaç varsa özel bakımevlerinde kalmak neredeyse imkânsızdır. Devlet bakımevleri de yetersidir.

Aslında Demokratik Solun Halk için var olması bütün bu olayları da kapsar. Kız çocuklarının okuması ve meslek sahibi olması, özgüvenli bir insan olarak kimseye muhtaç olmadan yürümesi isteğimiz Kadınların haklarına sahip çıkması isteğimizdir Çocuklarımız istedikleri takdirde devlet okullarında rahatça okumaları, yurt sorununun aşılması isteğimizdir. Yaşlılarımızın huzurla yaşamaları canı çektiği şeyleri yiyebilecek maddi güçleri olması, isteğimizdir. İşçinin sendikal haklarını bilmesi, sendikaların işçi hakları için kurulduklarını unutmaması,

İşverenin maaşları nasıl ödeyeceğim diye düşünmeden yatırım yapabilmesi ve üretmesi isteğimizdir. Siyaset bireyselleştirilemeyecek kadar mühimdir. Parti ideolojisi ile yaşar Parti üyeleri, ideolojilerini gerçek olsun diye çalışır- yönetimler ise bayrak yarışıdır. Ama her görev her insan için değildir.  Görevi alan hazmederek yürüyebilmelidir ya da sendeletmeyecek kadar görev verilmelidir belki de…

Parti üyeliği ekip işidir. Ekip ise birlik beraberlik işidir. Güven işidir. Güven ise kaybedilmeyecek kadar kıymetlidir. Biz parti üyeleri ve yönetimleri olarak – elini haklı talep yani yardım için bize uzatanlara uzatamazsak kıymeti kalmıyor. Siyaset toplum için yapılır. Hak, hukuk adalet için yapılır. DSP’liler halkın içinden insanlardır.

DSP’liler birbirine kenetlenmiş kardeşçe sarılmış yürekleri alınları kadar açık dürüst insanlardır. Ve biz bugün seneler sonra ulusalcı, halkçı ve milliyetçi duruşundan taviz vermeyen Bülent Ecevit’in evlatları olarak, bizzat bu değerler için bedel ödemiş, Ecevit’imizin il başkanı, yani öğrencisi olan genel Başkanımızla bütün bu değerleri korumak ve bütün bu değerleri büyüterek yaşatmak için yürüyoruz.

Biz değerlerimize sarıldıkça toplumsal hedeflerimize ulaşacağız. İçimizde on binlerce genç Ecevit vardır. Seçim pek yakındadır. Bu ülke önümüzdeki bir yıl içinde çok farklı bir gündemi konuşur olacaktır.

Buradaki delege arkadaşlarım bilmeli ki hepiniz yeni örgütlenecek ilçelerin yönlendiricisi olacaksınız, belediye meclis üye adaylarımız sizlerden çıkacak, belediye başkan adaylarımız sizlerden çıkacak, milletvekili adaylarımız sizlerden çıkacaktır. Genel merkezde, görev alacak kadro buradan çıkacaktır. Halkın umudu burada, başaracağımızdan hiç kuşkum yok, pırıl pırıl kadrolar burada bulunmaktadır.

Türkiye’nin kurtuluşu DSP İLE YANİ bu kadroların başarısı ile mümkündür. Başka çaremiz, başarmaktan başka bir seçeneğimiz yoktur. Biz burada tüm İstanbul il örgütü olarak yeni dönem yeni hedeflerle yürüyen, Partimizi yok sayanlara inat o meclise girmiş olan, etkide kalmadan her şeyin doğrusunu o yüce kürsüden haykıran Genel başkanımızla birlikteyiz.

İşte size takdim etmekten onur duyduğum çalışma arkadaşlarım, benim kardeşlerim. “Doğru yapılan işlemleri, özellikle ülkenin ve milletin yararına olan kararları, uygulamaları, yatırımları desteklemek mecburiyetimiz var. Bu ülke hepimizin, bu devlet hepimizin, iyi yapılan şeylere tabii ki iyi diyeceğiz. Türkiye çok güçlü ve zengin bir ülke.

SİYASETÇİ SORUN ÜRETEN DEĞİL ÇÖZÜM ÜRETENDİR

ŞİKÂYET EDEN DEĞİL İDEOLOJİK HEDEFE YÜRÜYENDİR.

İNSANLARI DÜŞMAN OLARAK DEĞİL KARDEŞ OLARAK GÖRENDİR

Haydi, kolları sıvıyoruz, hepinize kolay gelsin, hepinizi sevgiyle kucaklıyor, saygıyla selamlıyorum" dedi. 

Gerçekleştirilen kongrede yeniden Çiğdem Mercan DSP İstanbul İl Başkanı seçildi.

Kongreye DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, DSP İstanbul İl Başkanı Çiğdem Mercan, DSP Kağıthane İlçe Başkanı Ekrem Şİt, Önceki Dönem il ve İlçe Başkanlarının yanısıra partililer katıldı.