İnsanların çözümünü bulamadığı olaylar karşısında tutumları, dini duyguların yoğun atmosferi içerisinde maddi bedenlerinin eriyip gitmesine neden olmuş, olmaya da devam ediyor. Kur’an-ı Kerim’de birçok yerde “Aklını kullanmaz mısın?” sorusu sorulmakta, insanları bu konuda uyarmaktadır. Orta Çağda Kilise, Hristiyanlığın yaygın olduğu tüm topraklarda insanlığın iliğini kemiğini sömürdü. İnsanlara Cennetten yer satıldı. Hristiyan din adamları eşi benzeri görülmeyen şatolarda çok lüks hayatlar yaşarken, onlara inanan zavallı halk, perişanlık içerisinde sefil hayat sürmekteydiler.

Sonunda bu durumu gören aydın insanlar bu saltanatı yıktılar. Ondan sonra Avrupa’nın bilim insanları bilime tekniğe önem verince sanayi devrimi adeta patladı. Kilise yerle bir oldu. Hani onların sattığı cennetler?

Şu anda bu din karmaşası İslam toplumlarında yaşanıyor. Bilim yok, teknoloji yok. Bu uğurda bir çaba yok. Okullarda okutulan müfredatların içeriği boş, insan yaşamına olumlu bir katkısı olmayan metafizik konuların ezberlenmesinden öteye geçmemektedir. El alem dünyayı bırakmış milyonlarca kilometre ötedeki gezegenlere gidebilme becerisi kazanmış durumda.

ABD’nin Akdeniz’deki iki uçak gemisinde taşıdığı silah, mühimmat, uçak v.b vurucu gücü, Akdeniz’e komşu bütün ülkelerin gücünden fazla. Amerika nerede, İsrail nerede? Bu kadar gücü nereden alıyor? Ben söyleyeyim. Kalkınmakta olan ülkelerin, İslam ülkelerinin üstün zekalı çocuklarını toplayıp okullarında en iyi eğitimi sağlayarak; onların çalışmalarından elde ediyor. O bilim insanlarına kendi ülkelerinde alabilecekleri gelirin üstünde bir gelir sağlıyor, ömür boyu da onları sağıyor. Araştırmalar, icatlar, buluşlar yapıyor. ABD kalkınıyor, dünyada söz sahibi oluyor. Savaşan silahlar, uçaklar, uçak gemileri, sağlık alanında kullanılan tüm cihazlar, iletişimde kullanılan cihazlar hep onların ve çağdaş eğitim uygulayan devletlerin icadı. Acaba bu bilim insanlarından kaçı ABD’li?

          İnsanları soymak için onun ayağına mal götürmeye gerek yok. ABD’de duruyor sana numara satıyor. Almak zorundasın. Kullandığın telefonun, bilgisayarın hafızası dolunca, sadece bir numara satın alıyorsun. Yazılım satıyor. Bu teknolojiyi yaratan insanların birçoğu ABD dışındaki bilim insanları ordusu. Bir bakalım İslam Ülkelerine. Şu anda tek bir tane teknolojik ürün üretmişler mi? Yok. Onun için bu yaşanan perişanlığın arkasında eğitim yoksunluğu, bilim yoksunluğu, gerçeklikle alakası olmayan yönde eğitilmiş beyinlerin çokluğu yatmaktadır.

          İsrail’in arkasında kendilerinin ve ABD’nin yarattığı savaş donanımı var, Filistinlilerin arkasında da, birilerinin çağırdığı ebabil kuşları var.  İsrail devasa bombaları hedefine gönderip binlerce insanı yok ederken, Filistinliler de sapan taşlarıyla karşılık vermektedirler. Kuvvetler eşit sayılır. (?) Kimin kazanacağı şimdiden belli oluyor.

Filistin ve yandaşlarının teknolojisi ABD’nin üç katı olsaydı, onlar yerlerinden kıpırdayamazlardı. Realite böyle işliyor. Büyük balık küçük balığı yutar. Yutmak için büyük olmak gerek. Bunun tek çıkar yolu da çağdaş ve işe yarar eğitimden geçiyor. Yaşanan bu emperyalist güçlerin vahşetini görünce, Atatürk’ümüzün büyüklüğünü bir kez daha dünyaya haykırmak istiyorum. Ne demişti o büyük insan? “Mecbur kalmadıkça savaş bir cinayettir.” Şu anda cinayetler işleniyor. Ne yazık ki bunları yapanlar da insan. İnsan, insanlığından utanıyor.

Celil Boz     (celilboz@yahoo.com)

Eğitimci Sosyolog

19/10/2023