Tarih: 10.05.2025 15:12

Deprem Kapıda, Yazılım Sömürüsüne Dur De!

Facebook Twitter Linked-in

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Üyesi ve 29. Mimarlık Mühendislik Komitesi Üyesi Mimar Metin Ağırman, İTO'da yaptığı konuşmada İstanbul'un deprem gerçeği ve yazılım sektöründeki lisanslama modelleri başta olmak üzere iki hayati konuya dikkat çekti. Ağırman, "Adalet ticaretin temelidir" diyerek başladığı konuşmasında hem şehrin güvenliği hem de meslektaşlarının hakları için acil eylem çağrısında bulundu.

İstanbul – İTO Meclis Üyesi Metin Ağırman, İTO kürsüsünden yaptığı konuşmada ilk olarak Türkiye'de adaletin tesisi ve güven ortamının sağlanmasının ticari hayat için vazgeçilmez olduğunu vurguladı. "Eğer biz kendi içimizdeki adaleti sağlayamazsak başkasını kendi yanımızda çekemeyiz," diyen Ağırman, adil olmayan davalar nedeniyle milyar dolarları bulan kayıplar yaşandığını belirtti.

İstanbul Depreme Hazır Değil, Suçlu Aramayın Önlem Alın!”

Konuşmasında İstanbul'un en acil meselesinin deprem olduğunu belirten Ağırman, "Beklenen büyük İstanbul depremi... Bu kürsülerden defalarca konuştuk. Peki ne değişti? Bir arpa boyu yol alabildik mi? Hayır!" sözleriyle yetkililere seslendi. İstanbul'un artık başkalarına yardım eden değil, kendi can güvenliğini sağlayan bir şehir olması gerektiğini ifade eden Ağırman, "Bu şehirde sigortalanmamış tek bir can, tek bir yapı, tek bir ekonomik değer kalmamalı," dedi.

Özellikle 1999 öncesi inşa edilen yapılara dikkat çeken Ağırman, "Deprem olduktan sonra suçlu aramayın! O binalar, vatandaşın tek başına çözebileceği bir sorun olmaktan çoktan çıktı. 99 depremi öncesi yapılar derhal devlet kontrolüne alınmalı, güçlendirilecekler güçlendirilmeli, yıkılacaklar yeniden yapılandırılmalıdır! Bu, ertelenemez bir sorumluluktur!" ifadelerini kullandı.

Mimarların ve mühendislerin kentsel dönüşüm süreçlerindeki bürokratik engeller, artan maliyetler ve adaletsiz rekabet ortamından dolayı iş yapamaz hale geldiğini belirten Ağırman, "Bizim enerjimiz, şehrin geleceğine güven katmak yerine, bürokrasinin labirentlerinde kayboluyor!" dedi.

Yazılım Lisanslarında "Sinsi Kiralama" Modelini "Uluslararası Sömürü" Olarak Niteledi

Ağırman, konuşmasının ikinci önemli bölümünde bilgisayar programlarının lisanslama modelindeki dönüşüme sert eleştiriler getirdi. "Bir zamanlar tek seferlik ödeme yaparak sahip olduğumuz, mesleğimizin vazgeçilmezi olan yazılımlar, şimdi sinsice kiralama sistemine dönüştürülüyor," diyen Ağırman, bu durumun tüm sektöre ağır bir yük bindirdiğini, kullanıcıları tek bir tekelci şirkete bağımlı kıldığını ve eski projelere erişimi bile tehlikeye attığını söyledi. "Bu, sadece ekonomik bir kayıp değil, aynı zamanda fikri mülkiyetimize yapılan bir saldırıdır! Bu uluslararası bir sömürüdür!" diyerek tepkisini dile getirdi.

İTO'ya Acil Eylem Çağrısı

İTO 29. Meslek Komitesi olarak bu haksızlığa karşı susmayacaklarını belirten Ağırman, çözüm önerilerini de sıraladı:

Uluslararası platformlarda bu sömürüye karşı ses yükseltilmeli ve kullanıcı haklarını koruyacak evrensel standartlar oluşturulmalı.

Yazılım devleriyle masaya oturulmalı, adaletsiz kiralama modelinin kabul edilemez olduğu vurgulanmalı ve kalıcı, adil çözümler talep edilmeli.

Gerekirse alternatif, yerli yazılım geliştiricileri desteklenerek bu tekel kırılmalı.

Tüketici hakları yasaları güncellenerek dijital ürünlerdeki keyfi değişikliklere karşı kullanıcılar korunmalı.

İTO bünyesinde bir bilgi ve destek platformu kurularak üyeler bilinçlendirilmeli ve haklarını savunmaları için yol gösterilmeli.

Gerekirse tahkim gibi alternatif çözüm yolları değerlendirilmeli.

Ağırman, "Deprem kapımızda bekliyor ve teknoloji dünyasında da haklarımız gasp ediliyor. Sessiz kalmak, boyun eğmek, geleceğimize ipotek koymaktır. Şimdi harekete geçme zamanıdır! Birlikte sesimizi yükselterek hem şehrimizin güvenliğini hem de mesleğimizin onurunu koruyacağız!" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —