Doğanın düzeni doğa yasaları içerisinde değil de güç sahibi oligarkların, monarkların iki dudağının arasından dökülen incilere bağlı olursa dünyada büyük kaosların yaşandığı, gelecekte yaşanacağı muhakkaktır. İnsanlık tarihini eşelediğinizde karşınıza yanlış kararlar almış büyük denilen birçok insan, kuruluş veya devletler görürsünüz. Doğa ve insanlık bu insanların yanlış kararlarıyla tedavisi mümkün olmayan yaralar almış, ellerindeki güç ile kendileri hiçbir yaptırımla karşı karşıya kalmamışlardır, örnekleri çoktur.
Üzerinde yaşadığımız gezegen kimsenin babasından kalmadı. Bu gezegen benimdir diyebilecek bir insan gösterilemez. Ancak çeşitli oyunlarla bu dünya nimetlerinin paylaşımında bazıları kamyon kamyon, bazıları çay kaşığı misali pay almaktadırlar. Hatta bazılarının bu dünyada yaşam hakkı bile ellerinden alınmaktadır. Güçlünün kılıcının önünde zayıfın sadece boynunun kesilme hakkı vardır. Zayıflar söz sahibi olamazlar, güçlü ne derse o olur; zayıf boynunu kütük üzerine uzatma hakkını kullanır.
Dünyanın güzelliği insanlar, hayvanlar, bitkiler, yeraltı ve yer üstü zenginlikleri, hava, su, Güneş, iklim, zaman kavramı ve evrenin varlığı ile bir bütündür. Sayılanlardan bir tanesi çıkarıldığında dünyanın işleyişinde büyük kaos yaşanacaktır. Bitkisiz, hayvansız, susuz güneşsiz v.b bir yaşam mümkün mü? Bir organizmada her organın nasıl bir görevi varsa dünya düzeninin işleyişinde de bütün bu varlıkların birer görevi vardır. Bir canlının görevini bir başkası yerine getiremez. Kulağımızla göremeyip, gözümüzle duyamadığımız gibi.
Gözle göremediğimiz ayrıştırıcılar vardır doğada. Çürük bitkileri, hayvan leşlerini diğer canlıların kullanması için hazırlarlar. Mantarlar, bakteriler bu gruptadırlar. Ayrıştırıcılar ekosistemin her alnında vardır. Toprakta bitkilerin aldığı besin maddelerini bu canlılar oluştururlar. Çiftçilerin anız yakmasıyla bu ayrıştırıcılar yok olduğundan yakılmış tarlaların verimi düşük olur. Verimi artırmak için gübreleme yapılmak zorundadır. Bu mikroskobik canlının görevini deveye verebilir misin? Ekosistemin sağlıklı yürümesi topyekün yaşam felsefesiyle mümkün olacaktır.
Bu düzenin sürdürülmesi için insanın mantığı ne diyor? Her canlının bu dünyada üstlendiği bir görev ve yaşama hakkı vardır. Onların yaşamı monarkların, oligarkların elinde değildir. Akıllıca düşünüldüğünde dünyadaki bütün canlılar insanın yaşamını kolayca sürdürmesine yardım etmektedir. Asıl olan onları yararlı alanlarda kullanabilmektir. Ateşi ısınma, yemek yapma amacıyla kullanırken yararlı, ormanı tutuşturmada kullanırsan zararlı olduğu gibi. Bu kadar hazırlıktan sonra gelelim esas konumuza:
Bugünlerde bir köpek itlafı dolanıp duruyor ülkenin gündeminde. Olaya “çağdaş merhamet” süsü vermek için de “uyutma” sözcüğü kullanılıyor. Bu olaya olumlu bakanların olduğu gibi şiddetle karşı çıkanlar da var. İşin doğrusu şu: Her canlının bu dünyada yaşam hakkı vardır. Suçsuz yere insan öldürmenin yasak olduğu gibi, suçsuz yere hayvanlar da öldürülemez. Köpekler insanlık tarihinde insanlara en çok yardımı olan hayvanlardır. Onları yararlı olabilecekleri alanlarda kullanmayıp şehrin sokaklarında aç susuz çoğaltıp durursan, yaşamak için saldıracaktır. Suç kimde? Konya’da insana saldıran köpeğin yüzünden İstanbul, Edirne, İzmir’deki köpeğin suçu ne de onları da öldüreceksiniz? Hastadır, kuduzdur artık insanlar için zararlı ise gerektiği gibi onun çaresine bakılmalıdır. Toptan kıyım ne demek? Bu yetkiyi ilgili birimlere veren kanunu çıkarmak yetkili kişilerin ellerinin kana bulanmasıdır. Utanç vericidir. O parmaklar kalkarken on defa düşünülmelidir.
Öğrencilik hayatımdan bir anekdot ile bu olayın saçmalığını vurgulamak istiyorum. Ortaokulda iken boş geçen derslerimiz olurdu. Müdür yardımcısı sınıf başkanına: “Konuşanları yaz bana getir,” der giderdi. O yaştaki çocuklar konuşmaz mı? Konuşmadan ölü gibi durmasıdır hata. Ufacık bir fısıltıda birkaç kişinin numarası tahtaya yazılırdı. Müdür yardımcısı sınıfa girip bütün sınıfı sıra dayağına çekerdi. Parmak uçlarımıza cetvelin keskin tarafı ile vururdu. Yusuf konuştu Ahmet, Kadir, Ayhan v.d sopa yedi. Bu kadar saçma bir davranış biçimi olamaz! Suçsuz yere acı ciğerlerimize işlerdi. Zavallı çocuklar, inlemekten başka yapacak bir şeyimiz yoktu. Bu durum da aynısı. Toptan uyutma ne demek? Kanun koyucular bin düşünüp bir karar vermek zorundadırlar. Her şey dünyayı paylaştığımız tüm canlıların ve insanların yararına olması düşüncesi, ilgililerin egoizmden uzak tek mantıklı düşüncesi olmalıdır.
Celil Boz
Eğitimci Sosyolog
16/07/2024