Ailede, sosyal ortamda, iş hayatında ilişkide bulunduğumuz insanlar var. Günlük konuşmalarda sıkça kullandığımız bir cümle vardır:” iyi insan.” Yahut da: “kötü insan.” Burada bahsi geçen bu insan türlerinin ölçüsü nedir? Bu ölçüye kim karar veriyor?
Bir metre kumaş, bir kg şeker dediğimizde ölçü belli. Nereye giderseniz gidin sonuç değişmez. Peki iyi insanın ölçüsü nedir? Evin erkeği eve para getiriyorsa, karısının her dediğini yapıyorsa, karısına göre kocası iyi insandır. Bu kişi kazandığı parayı hırsızlıktan, yolsuzluktan, başkalarının hakkını yiyerek kazanıyorsa buna iyi insan diyebilir miyiz?
Devletin bir kurumunun başında olan kişi, çalışanları verimli olmaları için sıkı çalıştırıyorsa kötü insan, gevşek ve dambul dumbul çalıştırıyorsa iyi insandır. Halbuki sıkı çalıştıran kurumun verimli olmasını sağlarken lakayt çalıştıran o kuruma zarar ettirir. Burada iyi insan, kötü insan kavramlarını kimler nasıl değerlendiriyor?
Hırsızın arkadaşı hırsıza göre iyi insandır. Katilin arkadaşı katile göre iyi insandır. Çünkü aynı zihniyeti taşıyorlar. Karşıdakine kötü diyemez, dediği anda kendisiyle çelişir. Savaşta en çok insan öldüren, kahraman olarak ilan edildiği halde, sivil hayatta ne kadar haklı olursa olsun, insan öldüren bir kişi katil olarak nitelendirilir.
İyi insan veya kötü insan kavramları bağlamına göre anlam kazanır. Bu durumda şunu söylemek durumundayım. İyi insan yoktur, bulunduğu ortama göre kimseye zarar vermeden toplumsal normlara göre davranan insan vardır. Neden böyle diyoruz? Çünkü toplumun kültürüne göre bir toplumda suç olan davranış biçimleri bir başka toplumda suç olmayabiliyor. Doğu kültürü ile batı kültürünü ele aldığımızda bu konuda binlerce örnek sıralamak mümkündür. Sosyal hayatta, ticari hayatta, aile hayatında çok çarpıcı örnekler var. Bir başka yazıda anlatmak istiyorum.
Celil Boz. (celilboz@yahoo.com)
Eğitimci sosyolog
27/05/2025