Bu değerler toplum yararına ise toplum ahlakı harika, değilse yandınız. Kişinin ayıbı konusunu biraz karıştırdım gözlerime inanamadım. Bu konuda ne kadar da çok yazılanlar varmış.
Kültüre öyle bir yerleştirilmiş ki, kimse kimsenin yediği haltları öbür dünya korkusundan veya toplumsal baskı yüzünden bir yerde dile getiremeyecek. Adam hırsızlık yapmış, yolsuzluk yapmış, birisinin çocuğuna tecavüz etmiş hemen bu deyim devreye giriyor: “Kişinin ayıbını yüzüne vurma.” Neden? Gerekçe şu: eğer birisinin ayıbını yüzüne vurursan veya bir başkasına söylersen aynı şeyi yaşamadan öbür dünyaya gidemezsin. Ölmeden o olay olduğu gibi senin de başına gelir. Toplumsal normlara uymayan davranış biçimleri ayıp veya suç sayılır. Bu durumda bütün suçlar örtülüyor, faili meçhuller ortaya çıkıyor. Bu durumdan yararlanan uyanıklar da toplumu keklemeye devam ediyor.
Bu yozlaşmış kültür sayesinde bir sürü suçun üstü örtbas ediliyor. Küçük yaştan itibaren toplum korkusu, ebeveyn korkusu, öğretmen korkusu, öte dünya korkusu diyerek insanlar öyle bir sindiriliyor ki, bütün kirli işler içlerinde yara olarak saklanıyor. İşin kötü tarafı dini kaynaklarda hadis olarak işlenmiş: “Kim bu dünyada bir kişinin suçunu örterse öte dünyada da Allah onun suçunu örter,” gibisinden işin içine Allah’ı da katıyorlar.
Bu toplum ahlakındaki çürümüşlük böyle yanlış uygulamaların çokluğundan kaynaklanmaktadır. Yazılacak çok şeyler var. Kimse kimsenin suçunu örtmesin. Bir kişi suç işlemiş ise gördüğünüzde avazınızın çıktığı kadar bağıracaksınız ki, o kişi deşifre olsun. Toplum o kötüleri tanısın. Aynı suçu işleyecekler de bundan ders alsın. Yapanın yaptığı yanına kâr kalmasın.
Celil Boz (celilboz@yahoo.com)
Eğitimci Sosyolog
31/10/2024